Birini sevmek istersin, yıllarca ararsın, bulamazsın. Vazgeçersin, yok sevmeye değer biri dersin. İçine döner, kapanırsın. Öfkelenirsin, kime neye neden bilmeden kırılırsın. Vazgeçtim deyip en ufak bir yeşil ışıkta gene umudunu yeşertirsin. Sonra gene kırılır gene vazgeçersin.

    Yıllar sonra karşına biri çıkar, seversin onu. O da seni sever. Öyle deli gibi filan değil, gayet aklı başında. Çok zaman geçer, alışırsın varlığına. 

   Bi gün gitmek zorunda kalırsın. İçin parçalanır. Seçim yaptığını sanır, ama aslında seçim yapacak durumda olmadığını anlamaz, anlamak istemez. 

   Geriye dönüp baktığında ne çok anı biriktirdiğini, güzel zamanların kötü zamanlarından çok olduğunu, desteğinin artık var olmadığını, hayat denen yokuşta yanındaki nefesi kaybettiğini anlarsın. Gözlerin dolar, göremezsin önünü. Boğazına sıkılanan o düğüm aşağıya inmez. 

   Başka çaren yoktur. İçin kal dese de, bir takım sebepler seni gitmeye zorlar. Gidersin ama, aklın kalır, gönlün kalır.    
Reviewed by Bu saatte nerden geldiyse on Salı, Şubat 20, 2018 Rating: 5

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.